7 Şubat 2011 Pazartesi

BİR DİLEK TUTTUM *** yansımalar

Taş duvarların uzun gölgeleri koyu yanlızlıkları barındırır zaman kaygısı olmadan...Duru gecelerde üstümüze serpilen samanyolu var oluşumuza şahitlik ederken nur tanelerinden bir yol gibi uzayıp gider sonsuzluğa...Kimbilir hangi adamdan kaç bin yıl sonra aynı yıldızı, aynı taş duvarın gölgesinde kayıp giderken seyredip asırlardır saklanan bir sır'la dilek tuttum sana dair...Belkide bir gün o samanyolunu döküp saçlarına ışığa boğduğun gölgelerin arasından çıkar gelirsin kayıp giden sana adanmış yıldızların hatırına...

Murat Ginlik

KADİM SEVDA ***** yansımalar

Yerin ve göğün Tanrılarına yalvarılan kadim zamanların büyüsünde tütsülenmiş sevda şimdi yüreğimde kutsanıyor hanüz soğumamış yer kabuğunun kadehler dolusu ateşiyle...Demircinin örsünde dövülen aşkın kılıçtan keskin ucu delerken göğsümdeki zırhı, oluk oluk kanatıyor hasreti ve yüzyıllar öncesinden sesleniyor savaş meydanlarında atılan naraların iç titreten isyanıyla...Geldiğim yolda aldığım her yara bir madalyaydı zaferi sen olan...Kadınım

Murat Ginlik

SENİ İSTEDİM *** yansımalar

Terli, kirli, yorgun zamanları, kirpiklerimden süzüp aşkınla bir avuç gözyaşımda yıkadım ve evlatlık verdim sana cami avlusuna bırakılmış yaşama arzumu… İstedim ki güvercinlerin kanat çırpıntılarında kaybolsun kederler… Ruhumun derinliklerine sızmış gölgeler, gözlerinde ki ışığa boğulsun… İstedim ki yeni ümitler doğursun her yeni gün…Seni istedim, ömrümde ilk ve son kez… Bir yere koşmanın, yetişemesem de bu yolda ölmenin tarifsiz hazzını duyumsayarak…

Murat Ginlik

ATEŞİN DANSI **** yansımalar

Bir piyanonun tuşları gibi akıyor hayat parmaklarımın ucunda...Her notada sana sesleniyor sonsuz bir ritmin aşkla sevişen nağmeleri.Her tını'da gözpınarlarımdan süzülen saflığın tenimde ahenkle dans ediyor sana adanmış şarkılar gibi...Ürkek çekingen dokunuşların mahcup coşkusunda açarken en kırmızı güller, şah damarından bir buseyle tutuşan dudaklarımın mırıltısında yanıyor bu şehir ve yanıyor aşk mabedi ateşle kutsanan ruhumuzdan savrulan kıvılcımlarının eşsiz dansında...

Murat Ginlik

SANA BU YAĞMUR *** yansımalar

Soldu mavi, griye vurdu rengini pamuk tarlası bulutlar...Damla damla birleşti elleri yağmurun.Sonra aktı kalbimin en derin yataklarından yemyeşil umut vadilerine coşan duyguların çağlayanı...En güzel renkleri kuşanan mutluluklar binlerce kelebeği salıverdi gökyüzüne...Her biri öptü dudaklarından içime sığmayan bir sevdanın tutku dolu heyecanıyla...Bugün sana yağdı yağmurlar toprağa kavuşmak isteyen suyun sabırsız, saf masumiyetiyle ve sana haykırdı martılar gökkuşağına bezenirken aşk her rengine bir sen adayarak sevgilim...

Murat Ginlik

UYKUSUZ DÜŞLER ** yansımalar

Uykusuz düşlerde sancılanır doğurgan telaşlarım.Hep sen düşersin aklıma... Alnımdan süzülen terlerin gece sıçrayışlarında, sana sahip olmakla tensel yokluğunun çelişkisinde insafsızca sarsılır bedenim...Pencereme düşen ay'ın soluk çelik mavisi gittikçe daha çok üşütürken kalbimi sığınırım gözlerine aramızdaki mesafelere inat...Sığınırım, erkekliğimden ve bütün bildiklerimden soyunup çocuksu bir ürkeklikle göğsünün huzurlu kuytusuna...Hep sen düşersin aklıma ve hep hüzünler basar yokluğunda ne kadar beni sevsen ne kadar sana sahip olsamda...

Murat Ginlik

İLK SEN **** yansımalar

Günaydın Sevgili...İlk sana seslenmek istedim ve ilk sen duy istedim kuşların içimdeki cıvıltısını, maviden süzülüp gökkuşağında mutluluk olan varlığının coşkusunu ilk sen bil istedim...Böyle her güne sana seslenerek başlamanın dudaklarımdaki çığlığını binlerce kelebeğin eşsiz dansını, kıyıya vuran dalgaların taşıdığı yosun kokusunu...Yani...anla işte ilk sen ol ve hep ilk sen ol sonsuza dek...

Murat Ginlik

ALDIRMA GÖNÜL **** yansımalar

Aldırma gönül, hicran senin adın. Yıkılsa bu şehir olsa da yüreğin yangın… aldırma. Hep çıkacak karşına mutluluk lakin son durak bu uzun kalır sanma… Sen tükettin ömrü sonrası kara toprak, sakın ola sevdalı bakan bir çift göze kanma… Otur pencerenin önüne yak cigaranı duman duman boğulsun anılar mavi gökyüzünde. Bahar gelmiş yaz geçmiş ne çıkar bırak çiçekler solmasın ellerinde…Aldırma gönül tüketme artık sevdaları. Vuslat tatlı bir hayal, yorgun düştü ruhum kırıldı kolu kanadı… Aldırma gönül tutunacak son dalında koptu zaman bile saramaz oldu yaraları… aldırma… aldırma yeter artık gönül göz pınarlarım dursun… Ağlama

Murat Ginlik

SEVDA SOKAĞI *** yansımalar

Ben sevda sokağında oturuyorum...Bahçemde ıtırlar kokuşur yağmur sonrası kutsanmış düşlerde...Köşede şefkat ağaçlarınn yapraklarını meltemler okşar...Çocuksu yüreğim koşturur neşeyle evlerin arasında...Ben sevda sokağında oturuyorum.Gök kuşağından perdelerim ve penceremde dört mevsim açan aşk çiçekleriyle süslü evimde...Hadi gel yar, bizim sokağa taşın...İster komşu ol istersen benimle yaşa...Her daim mutluluk olmasada huzurla kaplı bir çatı olacaktır yuvanda...

Murat Ginlik

UMUT **** yansımalar

Sana doğru çıkılan yolculuğun soluksuz yarışında zaman eski bir lahitin silik yontmaları gibi belirsiz kılıyor varlığını...Etimi kamçılıyan özlem rüzgarın taşıdığı her amber kokusunda saçlarını dökerken yüzüme kör bir sarhoşluk ruhumu zorlayan çaresizliğin dolu dizgin koşusunda seni arıyor...Seni soruyor benliğim soluğunu hissetttiğim her an geçmişte kalırken sensizliğe yaklaşan vaktin içimde yükselen isyanıyla...Yinede yüzümde bir tebessümle tekrar gelişlerinin hayal ediyorum bir daha gitmeyeceğin bir günün bencil umutlarıyla...

Murat Ginlik